31 Temmuz 2015 Cuma

ERKEK ANNESİ OLABİLMEK






ERKEK ANNESİ OLABİLMEK

Yağız hayatıma girdikten sonra önce kendimi tanıdım sonra hayatı.. İmkansız hiçbir şeyin olmadığını Yağız ile yaşayarak öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum..

Doğduğu günden beri yaşam mücadelesi vermeye çalışan bir kadın haline dönüştüm. Yağız'ın gaz sancıları, kolik krizleri, kilolar,uykusuz geceler ( ki uykusuzluğa asla dayanamayan ben) ve birdenbire yalnızlığa terkedilmiş bir eş..

Nihayet 15 aylık olabildik ama hala uykusuz geceler devam.. Çalışan ve emziren annelerin verdiği önemli bir sınav "uykusuzluk"

"ERKEK ANNESİ" olabilmek...

Sınırsız bir sabır ve sonsuz bir dayanma gücü, enerji ister. Ama bunların sonunda "AŞK" ile bakan gözlerin vermiş olduğu mutluluğun tarifi yok.

Yere oturduğun zaman sırtına binen bir jokeyin,haydi gooll diye top oynamaya çağıran bir futbolcun, asık yüzünü güldüren bir şebeğin,eşine karşı siperin, sana aşkla hayranlıkla bakan saf yüreğin, minik erkeğin içini ısıtan sonsuz bir sevgilin var demektir...

KOLİK KRİZİ İLE BAŞA ÇIKMANIN YOLLARI



Günümüz çocukların çaresiz kolik krizleri... Anlamsız ağlamalar ve çaresiz anne-baba
Kolik krizi ile başa çıkmanın en önemli unsurlarından biri "SARILMAK"... Bebeğinize sıkı sıkı sarılın ve onun yeni dünyaya adapte olmaya çalıştığını unutmayın...

Ağlama sesine dayanamadığınız anda ise kurtarıcınız elektrik süpürgesi :) Sabah erken saatlerden gece yarısına kadar hiç durdurmadan çalıştırıp yaşadığım günleri hatırlıyorum da gerçekten çok zor kolikli bir bebek ile yaşamak.

Daha sonra doktorumuzun tavsiyesi ile kolik cd'si buzuki orhan ile tanıştık. Evimizin arka fon müziği oldu adeta.. Ama yağız gerçekten bu cd sayesinde çok rahatlıyordu ve hatta uyuyordu

Kolik krizi ile aylarca yaşamış bir anne olarak tavsiye edebileceğim tek şey öncelikle sakin olmak ve empati kurabilmek. Biliyorum uykusuz kalıp o sakinliği korumak çok zor ama küçücük bebeğimiz yeni dünyaya adapte olamıyor ve bize gerçekten çok ihtiyacı var.

Sinirlerinizin yıprandığı anda elektrik süpürgesi gerçekten bir kaçış noktası ve mutlaka denemenizi tavsiye ederim

Kolik cd'si ise bebeğiniz için rahatlatıcı bir çözüm.. Gaz sancılarından kurtulduğunuz anda kısa sürede kolik krizini de atlatacaksınız ama önemli olan bu krizin istemediğiniz davranışlara imkan vermemesini sağlamaktır.

Ben bu konuda çok başarılı olamadım kolik krizini deneme yanılma yöntemi ile çözmeye çalışırken daha çabuk uyuyabilmesi için ayakta sallama yöntemini kullandım. Gaz problemlerinden,kolikten kurtulduk ama sallanmadan uyuyamaz hale geldik

Bir sonraki yazılarımda uyku eğitimlerinden bahsedeceğim ama size tavsiyem kolik krizine girmiş bir bebeğiniz var ise hemen BUZUKİ ORHAN KOLIK CD'sini almanızdır.


ANNE & ÇOCUK İLİŞKİSİ HAKKINDA

 
Sağlıklı anne – çocuk ilişkisi için ne yapılmalı?
 
 “Çocuklar duygularını anlamlandırmayı ve ifade etmeyi ebeveynlerinden öğreniyor. Bu nedenle onlarla bol bol konuşmak büyük önem taşıyor. Çevrede olan biteni çocuğunuza anlatın, sorularını sabırla ve anlayacağı bir dille cevaplayın. Hava kapalı dahi olsa birlikte açık hava aktiviteleri yapın. Çocuğunuza sınır koyup gerektiğinde ‘hayır’ diyin. Bazen çalışan anne olarak hissettiğiniz suçluluk duygusundan dolayı sınır koymakta zorlanabilirsiniz fakat bunun çocuğunuza daha fazla zarar vereceğini unutmayın”
 
Çocukların sağlıklı bir gelişim ve güvende hissetmek için kurallara ihtiyacı olduğunu anlatan Atçeken, suçluluk duygusu ile bazı noktaları görmezden gelmenin yanlış olduğunu belirtiyor. Atçeken, “Suçluluk duygusu, anne olmanın çok temel duygularından biridir. Özellikle günümüzde birçok anne mükemmel olmaya, her işi bir arada yürütmeye çalışıyor. Bu çok gerçekçi bir beklenti olmadığı için de hayal kırıklığı, kendine güvensizlik ve suçluluk duygularıyla boğuşuyor. Oysa artık çocuk yetiştirmek ile ilgili çoğu kaynak ve araştırma ‘yeteri kadar iyi anne’ kavramının altını çiziyor. Bu kavrama göre bir anne olarak sorumluluk duygusuna sahip olmanız ve çocuğunuz için elinizden geleni yapmaya çalışmanız çok önemlidir. Gereken sorumlulukları yerine getirirken stres yaşamazsınız, doğal bir akış halinde, huzurlu bir şekilde çocuğunuzla ilgilenirsiniz” diyor.
 
Çocuğunu suçluluk duyarak yetiştiren anneler “Suçluluk duygusu çektiğinizde kronik bir yorgunluk hissedersiniz, bu duruma bedeniniz de tepki verir. Çevrenizdekilerle ilişkilerinizde çatışmalar yaşayabilir ve çocuğunuza karşı daha anlayışsız ve gergin davranabilirsiniz”
  

ÇALIŞAN KADINLAR İÇİN HAYATI KOLAYLAŞTIRMA


Çocuk sahibi olduktan sonra tekrar çalışma kararı aldıysanız; planlı hareket ederek kendinizi oldukça enerjik, mutlu hissedebilir, bu süreci en az hata ve problemle atlatabilirsiniz.

Çalışan kadının kaygıları bebeğinin varlığı öğrendiği an başlar. Çocuk dünyaya gözlerini açtığında ise; gerçeklerle yüzleşme zamanıdır artık. Bir de eş-dost-akrabanın “Çalışacak mısın? Küçücük bebeği kime bırakacaksın?” mobingini unutmamak gerekir. Öncelikle tüm meraklı ve önyargılı insanlara kulaklarınızı tıkayıp kendi kararınızı kendiniz vermelisiniz. Eğer maddi ya da manevi gerekçelerle çalışma hayatına geri dönecekseniz; size birkaç tavsiyem olacak… 

Gerçekten ‘çalışan kadın’ olmak istiyor musunuz?
Daha yolun başında bilmelisiniz; hayatınız öyle çok da kolay olmayacak. Çocuk, eş, ev ve iş hayatını dengeli şekilde götürmek için hem bedenen hem de ruhen fedakarlıkta bulunmalısınız. Bu yoğunluğu göğüsleyebilecek kadar ruhen güçlüyseniz halinizden şikayet etmeyecek, hatta sevdiklerinizin ihtiyaçlarını karşıladıkça mutluluk duyacaksınızdır. Bu ruh hali de size “yaşam enerjisi” olarak geri dönecek. Aksi halde yükünüzün ağırlığını hissettikçe daha çok yorulacak, sinirlenecek ve “geçimsiz” birine dönüşeceksiniz.

Uykudan fedakarlık…
İnsanlar kas-kemik yapısı ya da beslenme içeriğinden değil; öncelikle ruhundan güç alır. Aldığı gücü yaşam enerjisine dönüştürerek de keyiflice yaşam sürer. Dolayısıyla; kendinizi iyi hissetmeniz için illa da çocuklar gibi 8 saat uyumanıza gerek yok. Yetişkin birinin 5-6 saat uyuması çoğu zaman yeterlidir. Unutmayın; insanı gündelik koşuşturmacalar değil; kaygılar, karşılanmamış beklentiler, enerjisizlik ve mutsuzluk yorar. Ruhunuz dingin, keyfiniz yerindeyse yeni güne başlamak için de sebepleriniz varsa 5 saat sonra bomba gibi uyanacaksınız!

Güne erken başlayın...
Daha gün ağarmadan yeni güne başlamak sizi oldukça enerjik, zinde ve huzurlu yapar. Eğer çocuklarınız küçükse ve kendinize evde vakit ayırmakta güçlük çekiyorsanız o zaman günün ilk 1 saatini yapılacak işleri düşünmeden kahvenizi içerek değerlendirmelisiniz. Bu esnada kitap okuyabilir, hafif müzik dinleyebilir, spor yapabilir, ibadet edebilirsiniz. Moral depoladıktan sonra akşam yemeğini yapabilirsiniz. Makineye çamaşır atabilirsiniz. Mütevazı bir kahvaltı da hazırlayabilirsiniz. Unutmayın; sabah kahvaltısının mutlulukla ilişkisi bilimsel olarak da ispatlanmış.

İşten eve gelirken…
Saatlerdir dışarıdasınız ve çok yoruldunuz, haklısınız. Dönüş yolunda iken tüm gün yaşadıklarınızı, zihninizde gezinen insanları bir kenara atın. Sizi özlemle bekleyen bebeğinizi, çocuğunuzu düşünün. Onları ne kadar çok özlediğinizi, sevdiğinizi… Evet; içiniz kıpır kıpır oldu değil mi? Şimdi hasretle kucaklaşma zamanı! Sabah saatlerinde evdeki rutin işleri bitirdiğiniz için akşam yemeğine kadar sadece çocuklarınızla ilgilenin, çok acil bir durum yoksa cep telefonunuzu sessize alın. Çocuklarınızla sohbet edin. Oyunlar oynayın, kitap okuyun.

Ve… Daha mutlu ve sağlıklı olursunuz.
Çevrenizdeki kişilerin çalışan kadınları eksik görmesini, küçümsemesini umursamıyor, sorumluluklarınızı bir yük olarak görmüyor, onların varlığından güç, enerji alıyorsanız; sıradan insanlara göre daha sağlıklı bir ruh haline sahip olduğunuzu düşünebilirsiniz. Üstelik şanslı olduğunuzu da bilmelisiniz. Çünkü; siz işyerinde işleriniz, eve geldikten sonra da çocuk ve eşiniz derken gün tatlı bir telaşla-yorgunlukla son bulur. İşte en çok da bundan dolayı siz daha mutlu ve sağlıklı bir birey olursunuz…